Tulle Dime

Tulle Dimensions. Gerçek ya da kurgu muydu, yoksa gerzek ve karga mıydı?

13 Kasım 2011 Pazar

Bay Miyazaki


Dünya'nın manevi oğluydu Miyazaki.
Onun için atan her kalp annesinin kalbi,
Sabahtan akşama kadar dinlerdi bilmediği ve düşlerine giren diyarlardan duyduğu tam tam seslerini.
Annesini severdi, çünkü bilirdi çok ama çok sevilirdi.
Miyazaki bir gazete gördü bir gün.
Bilmediği ve düşlerine giren o diyarlardan birinde bir deprem olmuştu. 
Kulak kabarttı gördüğü manşete: kalplerin her zamanki güçlü tam tam sesleri yankılanmıyordu; zayıf, belli belirsiz bir yağmur sesi. "Moloz" adı verilen bir canavarın kendilerini esir tuttuğunu söyledi yağmur damlaları. 
Miyazaki bir deli oğlan: "Bilmediğim diyardır ama bildiğim annemdir." diyerek düştü yollara. 
Kaç yağmur sesinden kaç tane kalp yarattı o gün. Elleri, gözleri, kanı ile dövüştü Molozla. Var gücü ile kaçtı Canavar. 
Miyazaki yorgun ve bitkin bir halde dolaşırken bir tüccara rastladı. 
Tüccar denilenin annesinin reddettiği oğullarından olduğunu söyleyemediler ona. Şıkır şıkır para seslerinden duyuramadılar seslerini.
Tüccar kendisini kardeşi sanan Miyazakiye hiç anlatmadı bunu. Gel kardeşim dedi, seni benim yerime götüreyim. Dinlen biraz.
Miyazaki bir deli oğlan: "Bilmediğim diyardır ama bildiğim kardeşimdir." diyerek düştü tüccarın peşine.
O akşam bir daha hiç uyanamadı. Moloz tüccarla anlaşıp yine saldırmıştı.
Bir yağmur damlası oldu önce. Sonra duyulmaz oldu. 
Uzak diyarlarda yaşayan biri bir gazete gördü o gün.
"Güle güle Miyazaki".